Allah'a Tevekkül Nedir.? Tevekkül Etmenin Faziletleri

Tevekkül ,  Allah’a dayanma, güvenme, her işine O’nu vekil tayin etme, O’nun emrettiklerini yerine getirdikten sonra sonucu O’na bırakma, bundan sonra hakkında ne takdir buyurmuşsa da ona rıza göstermedir.
Bir mümin tevekkül ehli olmaya gayret göstermelidir.

Bunun için şu özellikleri kazanmalıdır;
v  Allah’ın güç ve kudretini iyice bilmelidir ki O’ndan şüpheye düşmesin. (O’nun yapamayacağı, halledemeyeceği, gücünün yetmeyeceği bir şey var mı? Haşa yok. O “ol” derse her şey “oluverir”).
v  Allah’a itimat etmeli ve güvenmelidir. Çünkü O dilemedikten sonra bir yaprak bile yere düşmez. Bütün insanlık bir araya gelse bile zarar yada fayda veremezler.
v  O’nun hükmünün mutlaka meydana geleceğine kesin olarak inanmalı ve alınması gereken tedbirleri alarak Allah’a dayanmalıdır. Bunu yaparken yapması gerekenlerde gevşeklik göstermemelidir. İlk önce deveyi sağlam bağlayıp sonra Allah’a sığınmalıdır. Tedbirsiz tevekkül olmaz.

v  Dine veya dünyaya ait her hangi bir hususta, alınacak bütün tedbirleri alıp, konu ile ilgili tüm girişimleri yaptıktan sonra, işin neticesini Allah’a bırakabilmelidir. Zaten sonuçta “Allah’ın dediği olur.” Ama kişi yapıp yapmadıklarından hesap verir.
v  Allah’tan gelecek her şeye rıza göstermelidir. Çünkü Allah cc bazen vererek bazen de alarak kulunu imtihan eder. Ama sonuçta kulu için hayırdan başka bir şey vermez. Onun için neticeyi kul rıza ile karşılamayı bilmelidir. Allah’a güvenip, akıbetinden endişe etmemelidir. Çünkü Allah’ın kulu hakkında takdir buyurduğu her şey hayırdır. Nimet verir şükrettirir kul kazanır, musibet verir sabrettirir kul yine kazanır.
v  Kalbi Allah’a tam itimat etmeli ve güvenmeli, başka güç ve kaynaklardan medet beklemekten rahatsızlık duymalıdır. Bir kalpte tek sevgi bulunmalıdır.
TEVEKKÜL İLE İLGİLİ EMİRLER VE GÜZEL SÖZLER
v  Tevekkül sadece Allah’a dayanıp güvenmektir. “Müslümanlar sadece Allah’a dayanıp güvensinler” Al-i İmran 122
v  “Kim Allah’a tevekkül ederse, O ona yeter.” Talak 31
v  “Mü’minler, ancak o kimselerdir ki Allah anılınca kalpleri ürperir, onlara Allah’ın ayetleri okunduğunda o ayetler onların imanlarını artırır ve Rablerine tevekkül ederler.” Enfal 2
v  “Eğer siz Allah’a hakkıyla tevekkül ederseniz, O sizi kuşu rızıklandırdığı gibi rızıklandırır.” HŞ
v  Tevekkül, müslümanların kadere olan inançlarının bir sonucudur.
v  Tevekkül eden kimse, Allah’a kayıtsız şartsız teslim olmuş, kaderine razı kimsedir. Nasıl ki kadere inanmak tembel tembel oturmayı, her şeyden el etek çekmeyi gerektirmiyorsa, tevekkül de tembellik ve miskinliği gerektirmez.
v  Gerçek mütevekkil, çalışmadan kazanılmayacağını, ekmeden biçilemeyeceğini, amelsiz Cennete girilemeyeceğini, ihlasla ibadet ve taatte bulunmadan Allah’ın rızasına kavuşulamayacağını bilir.
v  Kaderine rıza gösteren ve her zaman Allah’a tevekkül eden kul omuzlarına yüklenmiş olan hayatın ağır yükünün sıkıntısından kurtulmuş, huzura ve sakinliğe kavuşmuş olur.
v  Resulullah Efendimiz (sav)şöyle buyuruyor: "Ümmetimden bir kısmını bana gösterdiler. Dağları sahraları doldurmuşlardı. Böyle çok olduklarına şaştım ve sevindim. ‘Bunlardan ancak yetmiş bin tanesi hesapsız cennete girer’ dediler. ‘Bunlar hangileridir?’ diye sordum. ‘İşlerine sihir, büyü ve fal karıştırmayıp, Allah’tan başkasına tevekkül ve itimad etmeyenlerdir’ buyuruldu."
v  "Kim Allah’a tevekkül ederse kalbindeki dağınıklığı önlemeye Allah yeter." (İbn-i Mace)
v  "Yaşlandığınız zaman rızkınızdan ümitsiz olmayın. Çünkü şüphesiz insanı kırmızı ve üzerinde hiçbir elbise olmadan annesi doğurur, sonra onu Allah rızıklandırır." (İbn-i Mace)
v  "Eğer siz layıkıyla tevekkül etmiş olsaydınız, Allah sizi kuşları rızıklandırdığı gibi rızıklandırırdı. Onlar sabahleyin yuvalarından aç çıkarlar, akşam döndüklerinde karınları toktur." (Tirmizi)

v  Fakirlikten korkmak ve uğursuzluğa inanmak şeytanın oyunlarındandır. Hayatımızda zor duruma düştüğümüz anlarda hiç beklenmedik yerlerden gelen yardımlarla sıkıntılardan kurtulduğumuza şahit olmuşuzdur. Fakat burada asıl yardım edenin aracılar olmadığını, tek yardımcımızın Cenab-ı Allah olduğunu bilmemiz gerekir. Peygamber Efendimiz (sav), Allah (c.c.)’a duyduğu güven ve O’na olan sonsuz tevekkülü sayesinde büyük cesaret örnekleri göstermiştir. Sağlığında bütün savaşlara en ön saflarda katılmış ve asla zayıflık ve korkaklık göstermemiştir. Mekkelilerin baskılarının dayanılmaz boyutlara geldiği sırada bile Allah’a olan tevekkülünden zerre miktar bir şey kaybetmemiştir. Çünkü mahzun olma Allah Seni zayi edecek değildir! Müjdesine tam itimad etmişti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder