KULLUK-RABBANİLİK
Allah’a kul olmayı kabul etmiş
olan kişi şunları kabullenmiş ve yapmaya söz vermiş olur;
v Kelime-i
şehadet getirerek Allah’ın emirlerine, arasında ayırım yapmadan boyun eğip
itaat edeceğine söz vermiş olur. Büyük
küçük her konuda (Gelecek planlaması-aile kurma-evlat-iş edinme-mal
kazanma-itibar-günlük yaşam) O’nun emrine kayıtsız şartsız teslim olmuş olur.
v Her
davranış ve sözünü Allah’ın cc emirlerine göre ayarlayacağına dair söz vermiş
olur.
v Allah’tan
başkasına kulluk yapmamayı ve boyun eğmemeyi kabul etmiş olur.
v Yapacağı
işleri ve söyleyeceği sözleri başkaları bilsin diye değil Allah bilsin ve kabul
etsin diye yapar. Başkaları ne der diye yaşamaz, Allah ne der diye yaşar.
v Allah
u Teala’dan başkasını memnun etmeyi düşünmez.
v Her
işini ancak Allah’ın yardımına dayanarak çözebileceğini, hiçbir şeyi kendinden
bilmeyeceğini bildiğini ilan etmiş olur. Enaniyete ve kibre girmeyeceğine söz
vermiş olur.
v Allah’ın
itaat et dediklerine itaat edeceğini kabul etmiş olur.
v Seveceğini(anne-babanı-evladını-işini-malını-insanları)
Allah için seveceğini, buğz edeceğine de Allah için buğz edeceğini kabul
etmiştir.
v Kalbinde
hakiki manada Allah’tan başkasının sevgisini yerleştirmeyeceğine söz vermiş
olur. Yaratılanı Yaratan’dan ötürü sevmeyi kabul etmiştir.
v Kendisine
ait gibi görünen her şeyin (Vücut, mal, akıl, evlat, eş, itibar, soy, aile vs.)
Allah’ın bir emaneti olduğunu bildiğini ilan etmiş olur. Bunun gereği olarak ta
sahiplenmez, gönlüne yerleştirmez; sadece bunların kendisinden beklenen gereklerini
yerine getirmek için çaba gösterir. “Veren Sen’sin, alan Sen, kılan Sen, ne
verdinse odur dahi nemiz var” şuuru ile yaşar. Hakiki hürriyet kullukta kemale
ulaşmaktır.
v Ahiret
hayatını ve Allah’ın rızasını kazanmak için yaşamayı kabullenmiş olur.
v Nefsinin
haram arzuları ile mücadele etmeye söz vermiş olur. Nefsine ağır gelse bile
günah ve yasak olan şeyden uzak durmaya çalışır. İbadetlerini yerine getirmeye
çalışır.
v Temsil
keyfiyetinde bir insan olacağına söz vermiş olur. Kendine veya yanlış kültürel
değerlerine göre değil, temsil ettiği dinine göre yaşamaya gayret göstermeye
söz vermiş olur. Bunun için; bilerek,planlı ve düzenli yaşar.
v Hoşuna
gitmese bile birilerine ve bir şeylere Allah için katlanmayı kabullenmiş olur.
v Alışkanlığı
olmasa bile Allah’ın emrettiği ibadetleri yerine getirmeye çalışacağına söz
vermektir.
v Derdini
Allah’tan başkasıyla paylaşmamayı kabullenmiştir. Bunun için Allah’tan gelen
hiçbir şeye isyan etmez, Allah’ın takdirinden şikayet etmez, rıza gösterir.
Allah’ın kendisine verdiği imtihan-musibet ve hastalıklara isyan etmeden sabreder.
v Hikmetini
bilmesen bile sadece Allah emrettiği için Allah’ın emirlerini yerine getirmeye
çalışmayı kabul etmiş olur.(Rabbanilik)
v Küfür
ve dalalet dışındaki her haline hamd etmeye ve isyan etmemeye söz vermektir.
v Dünyayı
geçici bir mekan olarak kabul etmiştir. Dünyayı ahretin tarlası olarak görür ve
ona göre değerlendirir.
v Yapacağı
ibadetleri cennet sevdası için değil Allah’ın rızasını kazanmak için yapmayı
kabullenmiş olur. "Cennet cennet dedikleri bir kaç köşkle bir kaç huri /
İsteyene ver sen onu bana seni gerek seni.
v Allah’ın
emrettiklerini öğrenmeye çalışmayı, alışkanlığın olmasa bile okumaya ve
anlamaya çalışmayı kabullenmiş olur.
v Hangi
engelle karşılaşırsa karşılaşsın ömrünün sonuna kadar mücadeleye devam edeceğini
kabullenmiş olur.
v Nefis-şeytan
ve çevrenin desiseleri karşısında imanını koruma mücadelesini vermeye karar
vermiş olur.
v İmtihan
dünyasında bulunduğunu kabul etmiş, bundan dolayı da her şeyin en kötüsüne
karşı hazır olup, tedbirli yaşamayı kabullenmiş olur.
v Salih
amel işleme gayreti içinde yaşamayı kabullenmiş olur. Salih olmayan işlerden
uzak durur.
v Son
nefesinde Allah’ın huzuruna nasıl çıkacağını planlayarak yaşamaktır.
v Kulluk, hiçbir
zaman Allah’tan ümidini kesmemektir. Kulluk, Allah’a kul olmaktan dolayı şeref
duymaktır. Hata ve günah içine dalsa bile yine tevbe edip Rabbinin
bağışlamasına dönmektir. Bin defa tevbeni bozsan da yine O’nun kapısına
gelmendir, O’nun kapısından ayrılmamandır.
KULLUĞUN FAZİLETİ İLE İLGİLİ AYETLER
“Sizi, bizim hoşnutluğumuza
yaklaştıracak olan ne mallarınızdır, ne de evlatlarınız. Ancak iman edip, iyi
amelde bulunanlara, yaptıklarının karşılığı kat kat fazla olarak verilecektir.
Onlar, cennet köşklerinde güven içinde olacaklardır.” Sebe 34/37
“Bilinsin ki, insan için kendi
çalışmasından başka bir şey yoktur. Ve çalışması da ileride görülecektir. Sonra
ona, karşılığı tastamam olarak verilecektir.”Necm 53/39-41
“Kim de ahireti diler ve bir mümin
olarak kendine yaraşır bir gayret ile o gün için çalışırsa, işte bunların
çalışmaları makbuldür.” İsra 19
“Kim ahiret kazancını istiyorsa,
onun kazancını artırırız. Kim dünya malını istiyorsa ona da dünyadan bir şey
veririz. Fakat onun ahirette hiç bir nasibi yoktur.” Şura 20
“Allah, aranızdaki iman edip iyi ameller işleyenlere,
kendilerini tıpkı daha önceki mü'minler gibi yeryüzünde egemen kılacağım,
kendileri için seçtiği dinlerini sarsılmaz temellere oturtacağını ve
korkularını güvene dönüştüreceğini vaad etti. Çünkü onlar bana kulluk ederler,
hiçbir şeyi bana ortak koşmazlar. Bu aşamadan sonra kâfir olanlara gelince,
onlar yoldan çıkmışların ta kendileridirler." Nur 55
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder