REGÂİB
KANDİLİ
Cenab-ı Allah'ın bizlere ikramı olan kandil günlerini ve akşamlarını nasıl değerlendirmeliyiz. Kandillerde neler yapılmalı ve nasıl dua etmeliyiz. Günlük çekilecek zikirler nelerdir. Kandil akşamlarına özel dua ve zikirler var mıdır.?
Efendimiz (sav) Üç aylara eriştiğimizde mutlaka okunmasını tavsiye ettiği dualar ;
Enes(r.a) buyuruyor ki: ALLAH Resulü (s.a.v) Receb_i Şerif ayı
girdiğinde şu duayı okurlardı:
''ALLAHümme barik lena fi recebe ve şa'ban ve belliğna ramazan''
''Yarabbi!bize Receb ve Şaban ayını mübarek kıl,Ramazan ayına eriştir''
''ALLAHümme barik lena fi recebe ve şa'ban ve belliğna ramazan''
''Yarabbi!bize Receb ve Şaban ayını mübarek kıl,Ramazan ayına eriştir''
100 defa
"Subhânallâhi velhamdülillâhi ve lâ ilâhe illâllâhu vallâhu ekber"
100 defa
"Estağfirullâh, el-Azîm"
100 defa "Allâhümme
salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed"
Sevgili
Peygamber Efendimiz (sas)'in Allah'ın bazı çok özel fiilî tecellilerine mazhar
olduğu, nuranî lütf u ihsanlara, semavî mevhibelere eriştiği bir gecedir. Recep
ayının ilk Cuma gecesine tevafuk etmektedir.4 Kelime olarak regâib, "çokça
rağbet edilen, nefis, kıymetli, değerli, ihsan" mânâlarına gelen Ragibe
kelimesinin çoğuludur. Buna göre Regaip Gecesi denilince: "Çok lütuf ve
ihsanla dolu, kıymeti ve değeri büyük, çok iyi değerlendirilmesi gereken
gece" mânâsı anlaşılır. Bu gece Allah lütuflarını sağanak sağanak
yağdırır. Müslümanlar arasında ise Peygamberimiz'in dünyaya teşriflerinin ilk
halkasını teşkil eden anne rahmine şeref verdiği gün olduğuna inanılmaktadır.
[Ancak bu gece ile veladet-i Nebeviyye arasındaki müddet, bunun hilafına
işarettir. Şu kadar var ki Hz. Âmine'nin Fahr-i Âlem Efendimiz'i hamil olduğuna
bu geceden itibaren muttali olmuş olabileceği düşünülebilir.5] Peygamberimiz'in
doğuşuyla yeryüzü nasıl küfür ve cehaletin karanlıklarından kurtulup büyük bir
mutluluğa boğulduysa, onun teşriflerinin ilk basamağı olan bu geceyi de bütün
kâinat alkışlamış, coşkun bir sevinçle ayakta karşılamıştır. Mânen bereketli
olan bu gecenin bir hususiyeti de mübarek Ramazan ayının ilk habercisi
olmasıdır.
Bediüzzaman
Hazretleri, Regaib gecesinin Zât-ı Ahmediye'nin terakki hayatının başlangıcının
ünvanı olduğunu; Mi'rac gecesinin de Zât-ı Ahmediye'nin terakki hayatının zirve
noktasının ünvanı olduğunu bildirmektedir.6 Bu gece Allah Rasûlü (sas), söz
konusu mazhariyet ve mevhibeler için Cenâb-ı Hakk'a şükür için oniki rek'at
namaz kılmışlardır. Bu geceyi ibadetle ihya etmenin sevabı pek çoktur.7 Diğer zamanlarda
okunan her Kur'ân harfi için on sevap verilirse, Recep ayında yüzleri geçmekte,
Regâib kandilinde ise daha da artmaktadır. Kaza ve nafile namazların sevabı ise
diğer gecelere oranla kat kat fazladır. Regâib kandilinde yapılacak
ibadetlerden birisi de duadır. Peygamberimiz (sas), bir hadîslerinde bu gecede
yapılacak duaların Allah katından geri çevrilmeyeceğini bildirmişlerdir.8
"Regâib,
Mirâc, Berâat kandilleri gibi gece âleminin tâçları ve zamanın Allah'a en yakın
zirveleri ya da O'na açılmanın rıhtımları, limanları, rampaları sayılan o
mübarek gün ve gecelerde, gönüller ayrı bir duyarlılıkla parıldar; ruh sonsuza
doğru bir başka türlü kanat çırpar; her şey verâların ezelî şiirine dem tutar;
her yanı tam bir uhrevîlik büyüsü kaplar; her sîneyi, dillerin ifadeden aciz
kaldığı bir naz ve niyaz zemzemesi sarar. Hususî bir kısım tecellilerle
ötelerin kapısı, penceresi, menfezi hâline gelen mekân; ümit ve beklentilerin
yakarışlara dönüşüyle billurlaşan zaman ve yeni nazil olmuş gibi, her sûresi,
her maktaı, her âyeti ve her cümlesinde hemen herkese yepyeni bir hayat
vaadiyle âvâz âvâz çağıldayan Kur'ân, bizlere iman ve ümitle yemyeşil tepeler,
cennette Cuma yamaçları gibi rü'yete açık zirveler ve susamış gönüllerimize
hayat suyu gibi iksirler içirerek, ruhlarımıza mü'min olmanın tasavvurlar üstü
avantajlarını sunarlar.. sunar ve Rabb'e yönelik sinelerde ne telâffuzları
çatlatan mânâ ve muhtevalar, ne ifadelere sığmayan tecellilerle
tüllenirler."9
KANDİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Bütün kandil
gecelerinde yapılabilecek ve yapılması gereken önemli bir takım afv ü mağfirete
nail olma, ecr ü sevap kazanma, manevî terakki kaydetme, bela ve musibetlerden
kurtulma ve rıza-i İlâhiye ulaşma vesileleri vardır ki, bunlardan bazılarını
maddeler hâlinde kısaca ve toplu olarak yeniden hatırlamakta yarar var:
1. Kur'ân-ı Kerim
okunmalı; okuyanlar dinlenmeli; uygun mekânlarda Kur'ân ziyafetleri verilmeli;
Kelamullah'a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli,
kuvvetlendirilmeli.
2. Peygamber
Efendimiz (sas)'e salât ü selâmlar getirilmeli; O'nun şefaatini ümit edip,
ümmetinden olma şuuru tazelenmeli.
3. Kaza, nafile
namazlar kılınmalı; varsa o geceye ait nakledilen namazlar,111 onlar da ayrıca
kılınabilir; kandil gecesi, özü itibariyle ibadet ve ibadette ihsan şuuruyla
ihya edilmeli.
4. Tefekkürde
bulunulmalı; "Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah'ın benden
istekleri nelerdir" gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde
derin düşüncelere girmeli.
5. Geçmişin
muhasebe ve murakabesi yapılmalı; ve şimdinin ve geleceğin plân ve programı
çizilmeli.
6. Günahlara
samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli; idrak edilen geceyi son fırsat
bilerek nedamet ve inabede bulunulmalı.
7. Bol bol zikir,
evrad ü ezkarda bulunulmalı.
8. Mü'minlerle
helalleşilmeli; onlarla irtibatımız cihetinden rızaları alınmalı.
9. Küs ve dargın
olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı; kederli yüzler güldürülmeli.
10. Kişi kendine
ve diğer Mü'min kardeşlerine hattâ isim zikrederek dualar etmeli.
11. Üzerimizde
hakları olanlar aranıp sorulmalı; vefa ve kadirşinaslık ahlâkı yerine
getirilmeli.
12. Yoksul,
kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi,
şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli.
13. O gece ile
ilgili âyetler, hadîsler ve bunların yorumları ilgili kitaplardan ferden veya
cemaaten okunmalı.
14. Dini
toplantılar, paneller ve sohbetler düzenlenmeli; va'z ü nasihat dinlenmeli;
şiirler okunmalı; ilâhî ve ezgilerle gönüllerde ayrı bir dalgalanma
oluşturmalı.
15. Kandil gecesinin
akşam, yatsı ve sabah namazları cemaatle ve camilerde kılınmalı.
16. Sahabe, ulema
ve evliya türbeleri ziyaret edilmeli; hoşnutlukları alınmalı; ve manevî
iklimlerinde vesilelikleriyle Hakk'a niyazda bulunulmalı.
17. Vefat etmiş
yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli;
iman kardeşliğine ait sadakati yerine getirilmeli.
18. Hayattaki
manevî büyüklerimizin, üstadlarımızın, anne ve babamızın, dostlarımızın ve
diğer yakınlarımızın kandilleri bizzat giderek veya telefon, faks yahut e-mail
çekerek tebrik edilmeli; duaları istenmeli.
19. Bu kandil
gecelerinin gündüzlerinde mümkün olduğunca oruç tutulmalı.[1]
REGAİB KANDİLİNDE YAPMANIZ GEREKEN DUA...
Euzü billahi mine'ş-şeytani'r-racîm
Bismillahi'r-rahmani'r-rahîm
Ey bizleri varlığa erdiren
Var olmadaki sonsuz zevki gönüllerimize duyuran
Güzeller güzeli rabbimiz!
Sana sonsuz hamd ü senalar olsun.
Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa'ya sonsuz
salât ü selam olsun.
İçinde bulunduğumuz şu mübarek Regaib Kandili münasebetiyle bu
gecenin senin katındaki kutsiliğini de vesile edinerek dergâh-ı ilahînin önünde
ellerimizi açıp yalvarıyoruz:
YA İLAHE'L-ALEMİN!
Bize verdiğin isteme duygusu ve istenenleri vereceğin
inancıyla engin rahmetinin kapısına dayanıyor, şu mübarek Regaib gecesinde bir
kere daha hâlimizi arz etmek istiyoruz.
EY ÇARESİZLER
ÇARESİ!
Senin dualara icabet etme mecburiyetin yoktur;
Ama bizim ona ihtiyacımız hissettiklerimizden de çoktur.
Bütün dileklerimizi kabul buyur
Ve bunları kabulünü vicdanlarımıza duyur;
Yalnızlıkla tir tir titreyen kalblerimizi iman ve
itminanla doyur.
EY KORUYUP KOLLAYAN
ALLAHIM!
Önümüzdeki şu upuzun hayat yolculuğunda, bizi kendi idrak
ve ihsaslarımızın darlığıyla başbaşa bırakma;
Akıllarımızı inhiraf ve sürçmelerden,
Nefislerimizi cismânîliğin baskılarından,
Gönüllerimizi de hevâ ve heveslerin öldürücü oklarından
sıyanet eyle ya Rabbi
Biz kullarını; ilimde kibir ve gururdan,
İbadette riya ve gafletten
Ve duygularına renk attıran ülfetten koru ya Rabbi!
Senin yolunda yürüyor gibi görünüp senden uzaklaşmak,
kurbet atmosferinde iç içe firkat yaşamak,
Hep rızadan söz edip gazap arkasından koşmak ne acıdır!
Sen bizi kazanç yolu sanılan bu tür haybet vadilerinde
ömür tüketmekten muhafaza buyur ya Rabbi.
EY GÜNAHLARI BAĞIŞLAYAN!
Şu mübarek gece hürmetine bizleri bağışla,
İnayetine ihtiyacımız açık,
Çaresizliğimiz her halimizden belli;
Bizleri yara-bere almadan
Ötelerdeki güzelliklere ancak sen ulaştırabilir ve bu güne
kadar elli defa çatlamış ve kırılmış ruh dünyamızı da ancak sen tamir
edebilirsin.
İçimizi sana döküyor,
Kusurlarımızı sana açıyor ve bizlere yeniden iyi insan
olma yollarını göstermeni diliyoruz ya Rabbi!
EY KENDİSİNE
YÜKSELEN ELLERİ BOŞ ÇEVİRMEYEN!
Bir süre ayrı düştükten sonra dönüp sana gelenleri
kovmayacağını vadediyorsun.
Sana yönelenlere hep “gelin, gelin” diyorsun.
Ey Rab! Bütün kusur ve hatalarımızla beraber müsaade buyur
“biz de geldik” diyelim. Geldik ve şu mübarek gecede sana,
Yolların amansızlığını,
Nefis, şeytan ve hevânın imansızlığını,
Bizim de dermansızlığımızı şikayet ediyoruz.
Bilhassa, her zaman hatalara açık duran,
Günahlara meyyal bulunan
Ve ululuğuna karşı hep saygısız davranan,
Serkeş nefsimizi sana şikayet ediyoruz.
Sen bizleri nefsin ve şeytanın şerrinden muhafaza buyur ya
Rabbi!
Bizleri büyük-küçük hatalardan, günahlardan ve emirlerine
karşı isyan kokan tavır ve davranışlardan arındır Ya Rabbi
Lisanlarımızı yalandan, gıybetten, senin sevmediğin,
Hoşnut olmadığın bütün kirli sözlerden temizle ya Rabbi!
Kalblerimizi gösterişten ve iki yüzlülükten muhafaza buyur
ya Rabbi!
Her hal ve tavrımızı rızan istikametinde eyle ya Rabbi!
Niyetlerimizi ihlaslı kıl ya Rabbi!
Ve bize lütfettiğin bütün şeylerde de bereket ihsan eyle
ya Rabbi!
EY TALİHSİZLERİN SIĞINAĞI,
EY ÂCİZLERİN GÜÇ
KAYNAĞI, EY DERTLİLERİN TABİBİ VE EY YOLDA KALMIŞLARIN YOL GÖSTERENİ!
Şu anda duygularımız derbeder,
Davranışlarımız ahenksiz,
Çoğumuz itibarıyla ümitlerimiz sarsık,
Dünyanın durumu boz-bulanık,
İşte böyle bir dağınıklık içinde sana geldik.
Böyle gelenlerin ilki değiliz, sonuncusu da olmayacağız.
Rahmetin, bu garip pişmanların ümit kapısı,
Şimdiye kadar gelip senin kapında ihtiyaç izhar edenlerden boş
dönen hiç olmamış;
Hiçbir pişman da o kapıdan kovulmamıştır. O kapı senin kapın,
onun başkalarından farkı da her gelene affındır.
Bizi hilm ü silminle güçlendir ve affınla bizlere
muamelede bulun ya Rabbi!
EY HER DUADA
BULUNANA İCABET EDEN ULULUK TAHTININ SULTANI!
Şu mübarek Regaib gecesinde binler, yüz binler senin karşında
gerek burada gerek televizyon ekranları karşısında divan durarak
Ellerimizi sana açıyor ve külliyet kesbetmiş niyaz edalı
soluklarımızla, kullarına her zaman açık bulunan, hiç olmazsa aralık duran
rahmet desenli kapının tokmağına inleyerek dokunuyor ve "biz geldik"
diyoruz.
Herkesi ve her şeyi görüp gözettiğine,
Her sese ve herkese merhamet ettiğine gönülden inanarak
senden uzaklığımızı geçici dahi olsa görmüyor, günahlarımızı af çağlayanların
içinde tasavvur ediyor, senin afv u safhına bakıyor ve ümitlerimizi ona
bağlıyoruz ya Rabbi!
YA İLAHEL ALEMİN!
Mescitlerimizde Kur'an okunuyor,
Minarelerimizden dinin temeli ezanlar yükseliyor;
Ve biz mabetlerimizde, mescitlerimizde bülbülü hoş eda
nağmeler dinlemeye erdik, sen bu nağmeleri kesip bizi inkisara itme ya Rabbi.
Hazret-i Muhammed'i güldüren,
Kur'an'ın manasını güldüren,
Eslâfı, ervahı, eşbahı güldüren bu manzarayı makûs edip
Bütün bu gülenleri şu mübarek gece hürmetine ağlatma ya
Rabbi.
EY RAB!
Ellerimiz-ağızlarımız, gözlerimiz-kulaklarımız,
dillerimiz-dudaklarımız yaratılış gayelerinden fersah fersah uzak ve âdeta
nankörlüğe kilitli;
Eller yasak meyvelerde,
Ağızlar harama açık duruyor;
Gözler başkalarının kusur müfettişi..
Yalan revaçta, hıyanet sıradan bir şey,
Hak ve adaletin ismi var sadece;
Vefa Kafdağı'nın arkasında,
Ahde hürmet unutulup da bir köşede kalmış;
Buna karşılık haksızlık firavunları utandıracak dorukta.
Makam sevgisi, şöhret hissi, rahat etme düşüncesi,
boyunlarımızda âdeta çelikten bir kement;
Her biri birer çukur olan bu duygulardan bir türlü kurtulamıyor
ve özümüzle bütünleşip kendimiz olamıyoruz.
N'olur bu durumdan bizleri kurtar ya Rabbi!
ALLAH'IM!
Dünya ve ukbâ kazancı adına ne ciddî bir hesap
Ne de tutarlı bir plâna sahibiz.
Kazançlar kuşağında sürekli kaybediyoruz;
Kaybederken de muhtemel daha kötü durumlarla teselli
olmaya çalışıyoruz.
Zamanı suçlama, şartlara lânetler yağdırma da ayrı bir
avunma yolu.
Bütün bunlara rağmen ya Rabb!,
Bizi bize bırakmaman en büyük dileğimiz.
Kendimiz edip kendimiz bulsak da,
Rahmetin, istihkaklarımıza lütuf televvünlü haklar
bahşedecek genişlikte.
Sen bizlere lütfunla muamelede bulun ya Rabbi!
EY KAİNATIN
SULTANI!
Dua edenlere cevap veren sen,
Izdırapları dindirip ihtiyaçları gideren sen,
Devrilenleri kaldırıp doğrultan sen,
Çatlayıp kırılanları sarıp-sarmalayıp tedavi eden de
sensin!
Senden ayrı kalışımız ruhumuza renk attırdı;
Nefsânîlik ve gaflet, ibadetlerimizin mânâ ve özünü alıp
götürdü;
Samimiyetsizlik dualarımızın kolunu-kanadını kırdı.
Sinelerimiz bomboş, düşüncelerimiz tutarsız, kalbî ve ruhî
hastalıklarımız bizi yere sermek üzere..
Var eden sensin, yok eden de sen; uzak tutan sensin,
yaklaştıran da sen;
Sen bizi biz etmeseydin biz bu duyduklarımızı duyamaz ve
bize imanın neş'esini tattırmasaydın şu söylediklerimizi söyleyemezdik.
Verdiklerin vereceklerinin referansı; diliyor ve
dileniyoruz, bize yakınlığını duyur ve benliğimizde sana karşı yaklaşma
heyecanları uyar ya Rabbi!
ALLAH'IM!
Elimizden tut, dostlarının yüzüne baktığın gibi bize de
rahmetinle teveccühte bulun..
İç dünyamızı varlığının ziyasıyla nurlandır ve bizi sensizliğin
zulmetlerinden, zindanlarından halâs eyle; halâs eyle ve eşiğine baş koymuş
kapının şu sadık kullarını yalnız bırakma.
Senden kalblerimize ışık, iradelerimize güç,
düşüncelerimize istikamet, niyetlerimize de ihlas istiyoruz. Bizleri iç
dünyamızla yeniden inşa ederek ruhlarımıza ahsen-i takvîm sırrını duyur ya
Rabbi!
EY AFFI
TECZİYESİNİN ÖNÜNDE RAHMET TAHTININ SULTANI!
Ya Rabbi dokuz asır tevhide bayraktarlık yapmış bir
milletin torunları olarak biz senin adını omzumuzda taşımaya,
Âfaktan âfâka serhad türküleri söyleyerek gezmeye,
Kaleleri aşmaya, cihana muvazene getirmeye,
İnsanlık için denge unsuru olmaya alıştık Ya Rabbi.
Sen bizi buna davet ettin, "sizi ifrat ve tefritin
ortasında ümmet-i vasat yaptım" dedin. Bizlerde böyle olmaya çalıştık,
Sen bizleri devletler muvazenesinde olması gereken ufka
ulaştır ya Rabbi!
EY YÜCELER YÜCESİ!
Cihanın çeşitli yerlerinde yeni gelişmelerin olduğunu duyalım ve
bunların şükrünü eda etmek için iki büklüm huzuruna gelelim.
Minarelerden hakiki manasına uygun Allah-u Ekber
nidalarının yükseldiğini duyalım..
Gözyaşlarımızı ceyhun ederek huzuruna koşalım..
İki büklüm rükua varalım.. Bu az oldu diye secdeye kapanalım..
Gözyaşlarımıza muhtaç seccadeleri ıslatalım..
Ve pek çoğumuz bu neşvenin içimizde hasıl ettiği
mevcelenme ile canı dudağına gelmiş, kalbi durmuş insanlar olarak ruhumuzu
teslim edelim..
İnşirah, beşaret ve beşaşet içinde şadırvanların temiz
güvercinleri gibi kanat çırpalım, sana yükselelim..
Bedrin aslanları gibi, Uhud'un kaplanları gibi, cihan
tarihinde benzerine az rastlanan harika nesiller gibi olma yolunda bir hayat
sürelim..
Bizi bu mübarek gece hürmetine bu türlü lütuflarla
şerefyâb eyle ya Rabbi.
EY RAHMETİ
GAZABININ ÖNÜNDE BULUNAN,
KULLARININ
TEVBELERİNİ KABUL BUYURAN VE DUA DUA YALVARANLARIN NİDALARINA İCABET EDEN YÜCE
RABB'İMİZ!
Amellerimizdeki eksikliklere ve sözlerimizdeki
kırık-döküklüğe değil, hakkındaki hüsn-ü zannımıza ve rahmetine bağladığımız
recâmıza göre muamele et ve bizim dualarımıza da icabet buyur;
Bizi haybet ve hüsrana uğratma!
EY KORUYUP KOLLAYAN
YÜCELER YÜCESİ!
Bilerek ya da bilmeyerek işlediğimiz günahlardan dolayı bize
azap etme..
Şu aciz kullarına, gazabının önüne geçmiş o engin rahmetinle ve
fazlınla
Muâmele eyle..
Bizi dünyevî afet ve rezaletlerden,
Ahiret azabından,
Kalbleri fenalığa esir düşmüş kötü insanların şerlerinden,
Fâcir kimselerin komplolarından,
Düzenbazların hîle ve tecavüzlerinden,
Bozguncuların kırıp dökmelerinden
Ve bütün despotların zulmünden
Sen bizleri ve ülkemizi
Muhafaza buyur ya Rabbi!
Ya Rabbi bize dünya da ve ahirette iyilikler lutfeyle
Bizleri cehennem azabından azad eyle
Ya Rabbi bizi, anne ve babamızı, ve bütün inananları büyük
buluşma ve duruşma gününde sen mağfiret eyle
Ya Rabbi ülkemize ve islam alemine birlik ve düzen
Bütün dünyaya da huzur ve barış nasibeyle
EY YAPILAN DUALARA CEVAP VEREN
ALLAH'IM!
Sana itaat edilir Sen karşılığını veririsin;
Sana isyan edilir, sen bağışlar ve affedersin,
Darda kalanlara icabet edersin,
Zararı sıkıntıyı ortadan kaldırırsın
Hastalara şifa, dertlilere deva verirsin
Günahları bağışlar, tövbeleri kabul edersin
Sen bizlerin dualarını kabul buyur ya Rabbi!
YA İLAHEL ALEMİN!
Burada okunan Kur'an'dan
Getirilen salat ü selamlardan
Terennüm edilen mevlid-i şeriften
İlahi ve kasidelerden
Hasıl olan sevaplardan başta Peygamberimiz Efendimiz Hazret-i
Muhammed (SAS) olmak bütün enbiya ve murseline
Dine diyanete hizmet etmiş insanlara
Bütün eş dost akraba arkadaş ve arkadaşlarımıza
Tüm yakınlarımıza ve büyüklerimize
Gazi ve şehitlerimize
Bu ülke için hizmet vermiş devlet adamlarımıza
Armağan ediyoruz sen onların ruhlarını da hissedar eyle ya
Rabbi!
EY YÜCELER YÜCESİ!
Efendimiz Hazret-i Muhammed'e,
Muallâ aile efradına
Ve bütün Ashab-ı Güzînine
Salât u selam ederek ve şu mübarek Regaib gecesini vesile
edinerek bunları senden dileniyoruz; dualarımızı kabul buyur ya Rabbi!..
Amin amin amin
Velhamdü Lillahi Rabbil Alemine'l-fatiha
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder