Allahın 99 ismi Allah-u Teala'nın isimleri ve özellikleri

 “En güzel isimler Allah’ındır. O halde O’na en güzel isimlerle dua edin.”  (A’raf, 180)


Cenab-ı Hakk, isimleri ve sıfatlarını bizlere öğreterek kâinattaki icraatlarını anlamamıza, tarif edebilmemize, büyüklüğünü anlamamıza ve Kendisine bu isimler vesilesiyle dua etmemize imkân lütfetmiştir. Zaten bizler de O’nun icraatını ve büyüklüğünü bilip, O’na gereği gibi kulluk yapalım diye yaratılmadık mı?


Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki;
“Allah’ın 99 ismi vardır. Bunları belleyip sayan, Allah ile muamelesinde esma-i Hüsna’nın sınırlarını muhafaza edip, onlara güzelce riayet ederek kullukta bulunan Cennete girer.” (Tirmizi 82)


 Bismillahirrahmanirrahim
Rabbi yessir vela tuassir rabbi temmim bil hayr

Kırık dökük ifadelerimden dolayı Allah u Teâla beni affetsin! Şu isimleri okuyan, öğrenenlerden Razı olsun.Âmin!

ALLAH (Celle Celaluhu)

Nasıl ki! Her mekânın bir idarecisi, her sanatın sanatkârı (yapıcısı) lazımsa; öylede, bu kainatın da bir sanatkarı, yapıcısı ve idarecisi lazımdır. O da Allah Celle Celaluhu ’dur.
Her türlü noksan sıfatlardan uzak, bütün güzel isimlerin, yüce ve ezeli sıfatların sahibi ve her şeyin gerçek mabudu olan;

ALLAH U TEÂLA

·         Halikımızdır.
·         Rabbimizdir.Âlemlerin Rabbidir.
·         Mevlamızdır.Sahibimizdir. Kâinattaki her şeyin yegâne sahibidir. Efendimizdir. Hakkımızda karar verendir. İtaat etmek zorunda olduğumuz yegâne efendidir.
·         İlahımızdır. O’ndan başka ilah yoktur.
·         Malikimizdir.Kâinatta var olan her şey O’nun dur.
·         Bir’dir, Tek’tir.
·         Eş ve çocuk edinmemiştir.
·         Hiçbir şey Kendisine denk değildir.
·         Doğmamış ve Doğurmamıştır. Mahlûkatını “kün” (Ol)  emriyle yaratmıştır.
·         Hiçbir şeye muhtaç değildir. Her şey O’na muhtaçtır.
·         Hayy’dır. Yani canlıdır.
·         Evvel’dir. Herşeyden önce olan O’dur. Varlığının öncesi yoktur. Kendisinden önce hiçbir şey yoktu.
·         Ezeli ve ebedidir.
·         Yoktan var edendir.
·         Öldürendir.
·         Diriltendir.
·         Varlığı kâinattaki milyonlarca delille sabittir. Her şeyi göremeyen gözümüzün O’nu görmemesi yokluğunu ispat etmez. Bir şeyin varlığı delilleriyle bilinir.
·         Yaptığı şeyleri kimsenin hesaba çekme hakkı ve gücü yoktur. (İnsan “niye” sorusunu sormakla sadece çenesini ve aklını yorar, aklı yetmediği için anlayamaz ve isyankâr olur, ancak hiçbir şeyi de değiştiremez. İnsan değiştirebileceği bilgiler peşinde koşmalıdır. Yoksa beyhude yorulur. Allah u Teâla’nın şekli hakkındaki bilgi, bize bu dünyada bir fayda sağlamaz. Zaten küçük olan büyüğün büyüklüğünü, göremediği sürece kavrayamaz. Biz de O’nu cennetten inşallah görünce büyüklüğünü kavramaya çalışacağız.)
·         Dilediğini dilediği şekilde yapandır. İcraatına kimsenin karışamadığıdır.
·         Kimseye hesap vermek zorunda olmayandır. Hepimizi hesaba çekecek olandır.
·         Kullarını, Kendisini bilip tanımaları, Kendisine ibadet etmeleri ve emirlerini yerine getirmek için çaba göstermeleri için yaratandır.
·         Kullarını dünyaya gönderip imtihan edendir. İmtihanı kazananları ebedi cennet hayatı ile mükâfatlandıracak olandır.
·         İmtihanı kaybedenleri cehennemle cezalandıracak olandır.
·         İstediklerini ve emrettiklerini bizzat takip eden ve kayıt altına alandır. İcraatında yardımcısı yoktur. Bir şeye “ol” der oluverir.
·         Mahlûkatını rızıklandırandır. Rızıklarına kefil olandır. Rızıklanmaları için gerekli imkân (güç, akıl, ilim, mali imkân, dünyadaki hazır nimetler) ve kabiliyetleri kendilerine ihsan edendir.
·         Kendisinden yardım talep edenlere yardım edendir. İhtiyaçlarının giderilmesi için gerekli şartları hazırlayandır.
·         Mahlûkatının koruyucusudur. Kendisine sığınanları koruması altına alandır. Korunmaları için gerekli imkânları onlara lütfedendir.
·         Kullarına sıkıntı ve felaket verendir.
·         Kullarını düştükleri sıkıntı ve felaketlerden kurtarandır.
·         Kullarına doğru yolları gösterendir. Doğru yolları bulmaları için gerekli imkân  (akıl, tefekkür, ilim) ve kabiliyeti onlara verendir.
·         Koyduğu kanunlara uyma zorunluluğu olmayandır.
·         Kimi zaman az vererek daraltan ve kimi zaman da bol vererek genişleten, böylece imtihan edendir.
·         Her şeyin anahtarı elinde olandır.
·         İnsanların sıfatlarını layıkıyla tavsif edemediğidir.
·         Mahlûkatına cüz’i irade verendir.
·         İnsanın ulaşması gereken en hayırlı gaye ve maksattır.
·         Ünsiyet edilenlerin (gönül bağlanılanların) en hayırlısıdır.
·         Varlığı ve birliği kesin olandır.
·         Varlığına delil gerekmeyendir.
·         Varlıklara pek yakın olmakla beraber, her şeyden sonsuz derecede yüksek ve yüce olan. (Güneş misal)
·         Yarattıklarına zulümden münezzeh olandır.
·         Yüce sıfatlar sahibidir.
·         Yücelik ve ululuğu karşısında her şey küçüktür.
·         Zaafa uğratılamayandır.
·         Şah damarımızdan daha yakındır.
·         Her şey en sonunda O’na dönüp varacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder