CEVŞEN
Sözlükte “zırh, savaş elbisesi” anlamına gelen
Cevşen, Arapça bir kelimedir. “Büyük zırh” manasında olan meşhur Cevşen-i Kebîr
duası ise Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) büyük bir münacatıdır. Efendimiz
sav’e Uhud harbinden önce Cebrail as. Kanalıyla Allah u Teala tarafından
bildirilmiş bir münacattır. Bu münacatla Efendimiz (s.a.v.), Cenâb-ı Hakk’a bin
bir ismiyle dua eder ve ateşten O’na sığınır.
Yüz
bölümden meydana gelen Cevşen’in her bir bölümünde Cenâb-ı Hakk’ın on
ismi yer alır. Böylece bin bir isim ya açıkça veya işaret edilerek belirtilir.
Her on isimden sonra Efendimiz (s.a.v.) Rabb’ini her türlü noksan sıfattan,
aczden ve şerikten tenzih eder. Sonra, “Senden
başka hiçbir ilâh yok ki, bize imdat etsin. El-Aman, el-Aman! Bizi ateşin
azabından ve Cehennem’den kurtar.” diye dua ederek Cenâb-ı Hakk’a sığınır.
Dünya afetlerinden ve ahiret azabından kurtulmak için niyaz eder.Çünkü
Kur’ân-ı Kerim’de “En güzel isimler
Allah’ındır; o isimlerle O’na dua edin. O’nun isimleri hakkında haktan
ayrılanları ise bırakın. Onlar işlediklerinin cezasını göreceklerdir.”
buyurulur.
İşte Kuran’ın en büyük müfessiri olan
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu isimlerin hangi isimler olduğunu ve onlarla
Cenâb-ı Hakk’a nasıl dua edileceğini Cevşen duasıyla göstermiştir.
v
Cevşen, Allah’ı anlatmada
benzersizdir.
“Allah, göklerin ve yerin nurudur.” ayeti ile
diğer bazı ayetlerin dersinden anlıyoruz ki, her bir ilâhî isim bu kâinattaki
bir âlemi aydınlatıyor, küfür ve dalaletten gelen karanlıkları, gafletleri
parça parça ediyor. Sapıtmış veya gaflete dalmış insanların saklandıkları
perdeleri yırtıyor. Devekuşu misali başını kuma sokanların başlarını kumdan çıkartıyor.
Kâinatı bireyleriyle ve türleriyle hallaç edip tarıyor. Tabiat ve tesadüf
putlarını veya Allah’tan başka bütün uydurma otoriteleri ve sahte tanrıları
kâinattan kovuyor. İnkârcıların tutunacağı hiçbir dal bırakmıyor.
Her şeyin bir olan Allah’a ait olduğunu
göstererek gerçek tevhide ulaştırıyor ve insana Allah’ın huzurunda olduğunu
hissettiriyor. Zira şu kâinatta gördüğümüz, işittiğimiz, tattığımız
ve tanıdığımız her türlü hâl, fiil, şe’n ve şey Esmâ-i Hüsnâ’nın çeşitli renk
ve tonlarda yansımasından başka bir şey değildir.
Mealen de
olsa, Cevşen’i tefekkürle okuyan kimse bu gerçeği daha yakından
hissedebilir. Ayette geçen “O isimlerle O’na dua edin!” emrinin hikmetini
anlayabilir, o isimlerin hakikatinden ayrılan kimselerin de nasıl doğru yoldan
ayrıldığını ve azabı hak ettiğini kavrayabilir.
v
Cevşen’deki
İlâhî isimleri tefekkür etmek sadece gafleti dağıtmaz, Allah’ı tanıma konusundaki dereceyi de
yükseltir. Bediüzzaman hazretleri, Allah’ı tanıyıp tarif etme konusunda
Cevşen’in bir benzeri olmadığını belirtiyor. Nice manevi mertebelere Cevşen
okumak ile ulaştığını bildiriyor.
Zaten, Allah u teala bizzat Kendisi tarafından
kabul edeceği bir duayı, yine Kendisi ve en sevdiği kuluna ilham etmiştir.
Böyle bir duanın kıyaslamasını bile yapmak doğru değildir.
v
Cevşen, belaların define ve korunmaya vesile
olan bir duadır. Çünkü okuyan kişi okuduğu Allah isimleri ile Allah’ın
sevgisini kazanır ve Allah’ı sever. Her bab’ın sonunda yaptığı sığınma duası
ile de; Allah’ın isimlerini vesile kılarak Allah’tan yardım diler. Böyle bir
insanda Allah’ın korumasına girmiş demektir inşallah.
v
Cevşen okuyan kişiye şeytan, cin ve habis
ruhlar musallat olmaz. Allah’ın korumasına sığınana Allah u Teala, böyle
varlıkların zarar vermesine müsaade etmez.
v
Cevşen okuyan kişinin imanı ziyadeleşir.
Çünkü; imanın ziyadeleşmesine sebep, Allah’ın bilinmesi ve tanınmasıdır.
Allah’ı en iyi tanıtan kitap ta cevşen’dir.
v
Cevşen, cehennem azabından kurtulmaya
vesiledir. İnsan cehennemden daima Allah’a sığınmalıdır. Hele bir de bu makbul
olacak sözlerle olursa daha kıymetli hale gelir. İşte cevşen okurken, Allah’ın
isimlerini daima zikrederek cehennemden Allah’a sığınmaktayız. İnşallah bu da
kurtuluşumuza vesile olacaktır.
v
Cevşen kalbin manen beslenmesine ve iradesinin
güçlenmesine vesiledir. Çünkü; Allah cc “Kalpler ancak Allah’ı zikretmekle
tatmin olur.” buyurmaktadır. Kişi cevşen okurken Allah’ın bin bir ismini
zikreder. Böylece kalp beslenmiş olur.
v
Bediüzzaman Said Nursi hazretleri, Cevşen’in
“Âl-i Beytin manevî ve gayet mühim bir mirası ve bir feyiz kaynağı” olduğunu
belirterek Allah’ı tanıyıp tarif etme konusunda Cevşen’in bir benzeri
olmadığını beyan buyurmuşlardır.
v
Cevşen’in faziletleri çok fazla olduğu için
çok okumanın maddî manevî büyük yararları olur. Her şeyden önce mealinden de
yardım alınarak okunursa tefekkür ibadeti yapılmış olur. “Bir saatlik tefekkür
bir yıllık nafile ibadetten hayırlıdır.” sırrına mazhar olunabilir.
v
Ayrıca tesbih, dua ve istiaze ibadeti gibi
ibadetler de yapılmış olur.
v
Hem Allah’ı tanıma konusunda derecelere kavuşulabilir.
Daha buna benzer birçok fazileti var. Onun
için Üstad Bediüzzaman gibi her gün tamamını okumalı. Eğer buna gücü yetmiyorsa
en azından her gün 100 bölümden birkaç bölümünü okuyarak bir haftada, 15 günde
veya bir ayda tamamını okunmalıdır. Ama mutlaka okunmalı ki, o büyük faziletten
mahrum kalınmasın. Hem Kur’ân hatminde olduğu gibi başkalarıyla taksim ederek
de okunabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder