HAMD ETMENİN FAZİLETLERİ
Allah u Teala’ya verdiği nimetlerden
dolayı daima hamd etmeliyiz. Çünkü,
Allah u teala “Bana şükredin ve nankörlük yapmayın” diye emrediyor. Hiçbir
faydası olmasa bile insan bunun için daima hamd etmelidir.
Hamd eden kişi şunları yapmış ve kazanmış
olur;
· Sahip olduğu
nimetlerin (mal, kazanç, başarı, ilim, itibar, vs.) Allah’tan geldiğini ilan
etmiş olur. Böylece nankör olmadığını Allah’a ispat etmiş olur.
·
Elde ettiği nimetlerden dolayı kibre ve enaniyete girmez. Böylece günahtan kurtulmuş olur.
Elde ettiği nimetlerden dolayı kibre ve enaniyete girmez. Böylece günahtan kurtulmuş olur.
·
Acizliğini anladığını
ilan etmiş olur. Böylece kul, hiçbir şeyi kendinden bilmez ve her şeyi Allaha
cc verir. Yaratılış gayesi olan acizliğini anlama ve Hamd etme sırrını tahakkuk
ettirmiş olur.
·
Elindeki nimetler
ziyadeleşir. Çünkü Allah u Teala; “ Şükrederseniz nimetlerimi artırırım”
buyuruyor.
·
Hamd eden kişi
daha şuurlu ve huzurlu ibadet eder. Çünkü kendisine verilen nimetlerin farkında
olarak yapılan bir kulluk ve ibadet daha şuurlu ve daha huşulu olur.
HAMD ETMENİN FAZİLETLERİ
·
Resûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdular ki;"Allah'a hamd ederek
başlanmayan her önemli iş bereketsiz olur."Ebû Dâvûd, Edeb 18.
·
"Allah
Teâlâ, kulunun bir şey yedikten sonra hamd etmesinden, bir şey içtikten sonra
hamd etmesinden hoşnut olur. " Müslim,
·
"Bir kimse
her gün yüz defa, lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh, lehü'l-mülkü ve
lehü'l-hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr, derse, on köle âzâd etmiş kadar
sevap kazanır; ona yüz iyilik sevabı yazılır; yüz günahı bağışlanır; bu zikir o
gün akşama kadar o kimsenin şeytandan korunmasını sağlar. Bu zikri ondan daha
fazla tekrarlayan kimse dışında hiç kimse daha faziletli bir iş yapmamış
olur".
·
Resûl-i Ekrem sözüne şöyle devam etti:
"Bir kimse günde yüz defa sübhânallâhi ve bi-hamdihî derse, onun günahları
deniz köpüğü kadar bile olsa hepsi bağışlanır.Buhârî, Bed'ü'l-halk 11
·
"Bir kimse
on defa, lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh, lehü'l-mülkü ve lehü'l-hamdü
ve hüve alâ külli şey'in kadîr, derse, İsmâil aleyhisselâm'ın soyundan dört kimseyi
hürriyetine kavuşturmuş gibi sevap kazanır. " Buhârî, Daavât 64
·
“Allah'ın en çok
hoşlandığı söz, sübhânallahi ve bi-hamdihî demektir", buyurdu. Müslim,
Zikir 85
·
Zikrin en
faziletlisini yapmış olur; Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki:“Zikrin en
fazîletlisi, Lâ ilâhe illallah (Allah’tan başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir
ilah yoktur)’, duânın en fazîletlisi ise, Elhamdulillah (Hamd, Allah’a
mahsustur) (sözüdür).” [EBU DAVUDİ]
·
"Her
namazdan sonra kim otuz üç defa sübhânallah, otuz üç defa elhamdülillâh, otuz
üç defa Allâhü ekber der, yüze tamamlamak için de lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ
şerîke leh, lehü'l-mülkü ve lehü'l-hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr (
Allah'tan başka ilâh yoktur; yalnız Allah vardır. O tektir, ortağı yoktur. Mülk
O'nundur, hamd O'na mahsustur. O'nun gücü her şeye yeter) derse, günahları
deniz köpüğü kadar çok olsa bile affedilir. " Müslim, Mesâcid
·
Resûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem rükû ve secdede iken: "Sübbûhün kuddûsün
Rabbü'l-melâiketi ve'r-rûh (Allahım! Sen ulûhiyyetine yakışmayan sıfatlardan
tamamıyla münezzehsin. Sen bütün kusurlardan ve noksanlardan tamamıyla
arınmışsın, mukaddessin. Sen meleklerin ve Rûh'un Rabbisin) derdi.Müslim, Salât
223.
·
"Her
birinizin her bir eklemi için günde bir sadaka vermesi gerekir. İşte bu sebeple
her tesbih bir sadaka, her hamd bir sadaka, her tehlîl (lâ ilâhe illallah
demek) bir sadaka, her tekbîr bir sadaka, iyiliği tavsiye etmek sadaka,
kötülükten sakındırmak sadakadır. Kuşluk vakti kılınan iki rek`at namaz
bunların yerini tutar. " Müslim,
·
"Bir kimse
sübhânallahi ve bi-hamdihî: Ben Allah'ı ulûhiyyet makamına yakışmayan
sıfatlardan tenzih eder ve O'na hamdederim, derse, cennette onun için bir hurma
ağacı dikilir. "Tirmizî, Daavât 60.
·
Daima hamdeden ve isyan etmeyen bir kul
olabilmek için şunlar yapılmalıdır;
·
Şu unutulmamalı;
“Allah u Teala bunların hiç birini vermek zorunda değildi.”
· Vermedi gibi
görünenlere karşılık verdikleri sonsuz sayıda olduğu unutulmamalı, Aşırı
beklentilere girilmemeli ve aza kanaat edilmeli.
·
Namazlardan sonra
yapılan tesbihlerde elhamdülillah derken Allah’ın verdiği nimetler düşünülerek
denmeli. İki namaz arasında verilen nimetler düşünülmeli.
·
Eldeki nimetlerin
yokluğu düşünülmeli. Bunun için mezarlık ve hastaneler ziyaret edilmeli, Evde
hamd edilecek konular üzerine konuşmalar yapılmalı
·
Başımıza
gelebilecek bela ve musibetler düşünülmeli (evladımızı-eşimizin-anne babamızın-
sevdiğimizin ölebileceği, malın iflası, makamın elinden alınması, başkasına
muhtaç hale gelme, sakat kalma vs.) ve gelebilir ihtimaline karşı
hazırlanılmalı ki geldiğinde isyan etmeyelim. Her şeyin en kötüsüne razı
olanlar başarılı olurlar.
·
Tarih okunmalı,
bizden öncekilerin başına gelenler öğrenilmeli. (onların başına gelen bizim
başımıza da gelecektir. “Sizden öncekilerin başına gelen başınıza gelmeden mi
öleceğinizi zannediyorsunuz” Ayet)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder