İHLAS SÜRESİ
1- De ki; “O Allah, Ehad’dir.(Bir’dir)
2- “Allah, Samed’dir. (her şey her cihetle O’na muhtaç olduğu halde, O hiçbir şeye muhtaç olmayandır.)”
3-“Doğurmamıştır ve doğurulmamıştır.”
4-“Ve O’na hiçbir şey denk olmamıştır.”
İhlas süresinde zikredilen sıfatlara ihlas ile iman eden kimsenin cehennemden kurtulacağı rivayet edilmiştir. Bu sureye bundan bu isim verilmiştir.
· Bu surenin daima tekrar edilmesinin tavsiye edilmesinin sebebi; Bu sure bize Rabbimizi ve O’nun özelliklerini tanıttırmaktadır. Böylece insanın yaratılış gayelerinden biri olan Rabbini bilme vazifesine ışık tutmaktadır. Kul Rabbini tanıma gayretine girmelidir.
· Bu sure imanın ziyadeleşmesinde etkili surelerdendir. Bu surede Allah’ın sıfatları anlatılmaktadır. İnsan bu sıfatları aklen kabul edip kalben tasdik edip etmediğine bakmalı ki yukarıdaki müjdeden nasiplensin. İman hem aklen hem de kalben olmalıdır. Kalben iman; hayatımızın imanımızın gereklerine göre şekillenip şekillenmediğinde göre belli olur. Hedef aklen kabul ettiğimiz bilgilerin kalben tasdik edilmesidir.
· Öyleyse; Allah’ın Ehad olduğunu yani; Bir ve tek olduğunu, kabul ediyor muyuz? Eğer kabul ediyorsak;
o O’na eş ortak koşmamalı, açık veya gizli şirke girmemeliyiz. Ancak bizler açıktan O’na şirk koşmamakla beraber gizli şirke maalesef girmekteyiz. (Hayatımıza şans, tesadüf kelimelerini yerleştirerek sanki O’nun haricinde bir güç ve sistem varmış gibi yaşamaktayız. Sanki büyü, büyücü, cinler, şeytan da en az O’nun kadar haşa güçlü imiş gibi inanmaktayız.)
o Mü’min Ehad derken şunu demiş olmalı; Allah’ım! Sen bir ve teksin, kainatı idare eden Sen’sin, kainatta var olan her şeyin tek sahibi Sen’sin. Benim ve bende bulunan her şeyinde sahibi Sen’sin. Bunun için Sen’den başkasının kapısında dolaşmam, Sen’den başkasından korkmam, her şeyin Sen’in tarafından idare edildiğini bilir ve ilan ederim. Elde ettiğim her şeyin bana Sen’in tarafından verildiğini bilir ve ikrar ederim.
o Ehad isminin tecellileri hatırlanmalı
o Ehadiyet vasfının gerekliliği ve kainatta oluşturduğu denge hatırlanmalı
· Allah’ın Samed olduğunu yani; her şeyin her cihetle O’na muhtaç olduğu halde, O’nun hiçbir şeye muhtaç olmadığını kabul ediyor muyuz? (Zaten bir şeylere muhtaç olan Allah olamaz)Eğer ediyorsak;
o Yaptığımız hiçbir şeyin (zarar/fayda, ibadet, namaz, oruç, zekat) O’na bir faydası olmadığını ancak kendimiz için yaptığımızı,
o O’na hiçbir şeyin zarar veremeyeceğini; bundan dolayı isyanlarımızın veya inkarlarımızın faydasız olacağını,
o Bizden bir fayda olmadığı halde bizlere verdiği nimetler ile ne kadar mükemmel ve yüce bir lütüfkar olduğunu,
o Başımıza gelen bela ve musibet gibi görünen şeylerin dahi bize faydaları olduğu için bize verdiğini kabullenmeli ve inanmalıyız.
o Bu ayet aynı zamanda kulun acizliğini tekrar hatırlatmakta ve kulun kibir ve enaniyete girmesini engellemektedir.
o Samed isminin kâinattaki tecellileri düşünülmeli,
o Samedaniyet vasfının gereklilikleri ve kâinatta oluşturduğu denge hatırlanmalı
· Allah’ın doğurmadığını ve doğurulmadığını kabul ediyor muyuz? Eğer kabul ediyorsak hristiyanların ve yahudilerin düştüğü hataya düşmemeliyiz. (Cümlelerimizde Allah baba dememeliyiz.)
o Doğurmak ve doğurulmak zafiyet ifade eder. Zafiyeti olan Allah olamaz.
o Allah’ın (haşa)evladının olmasının oluşturacağı kaos hatırlanılmalı
· O’na hiçbir şey denk olmadığına inanıyor muyuz? Eğer inanıyorsak; şunları O’na denk konuma getirmekten kaçınmalıyız; Para ve mal gücü, çevrenin diyeceklerine itibar etme (ne derler diye yaşama), makam korkusu, aile itibarı. Bütün bunlara verilen değer Allah inancı ve korkusunun önüne geçiyorsa bu Allah’a denk kabul etmektir ki; bu da bu ayetin zıddına hareket etmek demektir.
o Bu düşünceye zerre miktar meyletmenin bile oluşturacağı olumsuz durumlar düşünülmeli
o Put inancının, müşrikliğin bu düşünceden hareketle oluştuğu hatırlanılmalı. Zerresine bile müsaade edilmemeli
· Bu dört vasfı tam anlayıp, kabullenip iman ettiğimiz zaman kamil imana ulaşmış olacağız inşallah.
Allah u Teala bizleri kendisine gereği gibi inanan, gereği gibi kulluk yapan, Kendisini seven ve Kendisinin de sevdiği salih kullarından eylesin inşallah.
Prof. Dr. Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim Meali
İHLÂS SÛRESİ
Mekke’de nâzil olmuş olup 4 âyettir. İlk vahyedilen sûrelerden olan bu sûre, adını konusundan alır. Kur’ân’ın hülâsası ve halis tevhidi ortaya koyması ile ihlâs adı verilmiştir. Bu sûre şirkin her çeşidini pek özlü bir şekilde reddetmektedir.
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Bir kimse Kul huvallahu ehad sûresini okursa, Kur’an’ın üçte birine denk gelir.” (Buharî ve Müslim). Maksud şu olabilir: Bu sûreleri bütün incelikleriyle duyarak okuyanlar, o ölçüde sevaplara nail olurlar. Vallahu a’lem.
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1 – De ki: O, Allah’tır, gerçek İlahtır ve Birdir.
2 – Allah Samed’dir.
Samed: “Tam, eksiği olmayan, her şey Kendisine muhtaç olduğu halde, Kendisi hiçbir şeye muhtaç olmayan” demektir.
3 – Ne doğurdu, ne de doğuruldu. [6,101; 19,88-90; 21, 26-27]
4 – Ne de herhangi bir şey O’na denk oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder